Ekspres Bartın Gazetesi

Rimaks..

Rimak Tekstil fabrikasının Bartın Irmağını zehirlediği, çevreye büyük oranda zarar verdiği son zamanlarda konuşuluyor ve gündem konusu oldu.
Bu konu en son gündemde olan Marzinc meselesini rafa kaldırdı. Ama unutulmuş değil.
Bu konuyla ilgili Rimaks yetkilileri Basın açıklması yapma ihtiyacı duydular.
Beni de davet ettiler.
Allah var yukarıda Marzinc gibi yapmadılar.
Yiğidi öldür hakkını ver demişler.
Basın toplatısına gittim.
Toplantının yapılacağı yeri tarif ettiler.  Ben o fabrikasın her yerini karış karış bilirim. Önceki ortakları ile çok samimi ilişkilerim vardı. Devamlı Rimaks Tekstil Fabrikasına gündüz gece gitmişliğim vardır.
Arkada biryerlere yönlendirme yaptılar, bir baktım personel yemekhanesinin olduğu taraf.
Yemek kokuları, yağ kokuları, soğan, sarımsak kokularının bol olduğu bir yerde toplantının başlamasını bekledik.
Ben toplantının yapılacağı yere gideceğiz diye bekliyorum. Toplantı yapmak için bizi personel yemekhanesinin Soğan, sarımsak kokularının içerisine soktular ve bu bir misafire hakarettir. Aşağılamaktır.
Ergin GÖK İsmindeki İdari İşler Yöneticisi başladı yukarıdan bakmalar, küçük görmeler ve tehditleri ile tolatıya.
Yukarıda da belirttim. Ben o fabrikanın her yerini karış karış bilirim. Toplantı için böyle bir yer ayarlanması kasıtlı bir olay.
Gelelim Ergin Gök Beyin tehdidine;
Ergin Gök beyefendileri açıklama yaparken fabrika çalışanları ile hem bizleri hem Bartın’ı tehdit etti. 
“Bizim çalışanlarımız bu haberlere üzülüyor” “Biz şu kadar kişi çalıştırıyoruz” şeklinde ve buna benzer söylemler içerisine girdi.
Ergin beyefendi toplantı sırasında suratından düşen bin parçaydı zaten. “Siz kimsiniz, biz istihdam sağlıyoruz. Sizi duyarmıyız” gibi tavırları hissettirdi basına.
Belkide bu söyleminin Bartın yöneticilerinin kulağına gitmesini istedi.
Ergin beyefendiye şunu anlamasını iyi sağlayalım. Kulaklarını açsında beni iyi dinlesin.
Rimaks çalışanları hakkında hiç bir laf duyamamışsınızdır Bartın basınında.
Keşke çalışan sayınızı iki katına çıkarsanızda ülke genelindeki işsiz sayısının yüzdesini indirmede katkınız bir kat daha artsa.
Sizin söylemek istediğinizi bizler gayet iyi algıladık.
Sizler biz istihdam sağlıyoruz.
Onun için ırmağıda kirletiriz, çevreyide kirletiriz.
Yetkililer de bunun için bize bir şey diyemez. 
Üç beş kuruş Çevre Müdürlüğünün kestiği cezayı öder işimize bakarız diyorsunuz.
Çevre kirliliğine gelince karşınızda olmayı gayet iyi biliriz.
Seneler önce Fabrikanın yanından geçen derenin taşması sonucu fabrikanın sular altında kaldığında, milyarlarca zarar gördüğünüzde ilk önce gazetemde manşetlerinde sizlere destek veren bendim.
Doğru bir şey yapıldığında, destek verilmesi gereken bir konu olduğunda, destek vermesini biliriz.
Ama Bartın’a zararlı bir uygulamanız veya atığınız olduğunda da karşınızda olmasını da gayet iyi biliriz. Her ne kadar sizler Bartın basınını küçümseniz de, aşağalasanızda gerekeni yapmasını biliriz.
Toplantı sonunda bizlere mavi suyun aktığı havuzları gösterdiniz. Suları bardaklara daha önceden hazırlayıp zararsız demeye getirdiniz. Buradaki havuzlarda balıklar yaşıyor dediniz.
Koskoca bir fabrikanın arıtma havuzları bu kadar küçük olabileceğini tahmin etmemiştim. 
Bana arıtma var mı? var.. Görüntüsü verdi. 
Bartın Irmağındaki mavi renk ile fabrikanın havuzlarına akan suyun rengi aynı olması, bana fabrikanın Bartın’a ve çevre kirliliğine neden olma ihtimalinin bir hayli fazla olduğu izlenimi de verdi. 
Havuzların yanında dolaştığınızda burnunuza çok keskin bir koku geldiğini hissediyorsunuz. Nefes almanızı zorlaştıran bir koku bu.
Ergin beyefendi her nekadar “biz istihdan sağlıyoruz biz sizleri duymayız” diye düşünüyorsa yanılıyor.
Biz sesimizi duyurmasınıda biliriz. Bu çevre kirliliğinin ulusal basında yayyınlamasını da biliriz.
Zarar verdiğiniz şehirde, para kazandığınız şehirde, Bartın’a katkı sağlatmasını da biliriz.