Ekspres Bartın Gazetesi

KGK - Küresel Gazeteciler Konseyi

KGK Gazetecilerin birlikte olduğu bir oluşumdu.

Kuruluşunun ilk gününden bu güne içinde olduğum bir topluluktu.
13 temmuz 2023 tarihinde Küresel Gazeteciler Konseyinden istifa ettim.
Daha önceki aylarda istifamı veriyordum, hatta bir çok arkadaşıma diğer illerdeki cemiyet başkanlarına bu kararımı bildirmiştim. İstifa etmemem konusunda bana ricada bulundular.
Fakat son genel kurul yapıldı.
Denetleme Kurulu Üyesi olduğum bu oluşumda Denetleme Kuruluna bir kere bile bilgi belge bizlere gösterilmedi.
Ne gelirlere baktık, ne de giderlere. 
Burada ne olduğu, ne yapıldığı belli değil.
Genel Kurula sunulması için, yani ibraz edilmesi için rapor hazırlamamız lazımdı. Nerden ne gelmiş, nereye ne harcanmış bunun raporunu hazırlamamız kanunen zorunludur.
Genel Kurul yapıldı.
Orta da ne Denetleme Kurulu raporu var. Ne de bir tane imzamız. Bizler Denetleme Kurulu olarak Üyesi olduğumuz günden itibaren bir tane imzamız yok.
Genel Kurula Rapor sunmadık ve ibraz edilmedi. Bizim, benim yerime birileri imza attı o zaman. Kim imza attı?
Bu nedenle Küresel Gazeteciler İl Temsilciliğimden ve üyeliğimden istifa ettim.
Benden önce de çok sayıda İl Temsilcileri buradan istifa etti ve değişti. Yani 81 ilin neredeyse yarısından çoğu bıraktı. 13 Temmuz tarihinde istifa ettikten sonra ve başka illerin istifalarıda oldu. 22 Temmuz tarihinde 16 İl Temsilcilerinin yenisini atadılar.
Fakat artık KGK dağılma sürecine girmiş bulunuyor.
Birçok İl Temsilcisi Cemiyet Başkanlarının rahatsızlıkları var.
Genel Başkan KGK’yı kurmadan önce Leventciğim beni yanlız bırakma, beraber hareket edelim, ne olursun benimle gel illeri dolaşalım diyerek bizimle hareket etmek istedi. Ne yazık ki Genel Başkan Mehmet Ali Dim kendi çıkarları için hareket eden bir kişilikmiş. Yerel Basın umurunda olmayan, Ulusal basın ile hareket edip kendi reklamı için uğraşan bir kişiymiş.
Çok sayıda temsilci mutsuzluk içerisinde, rahatsız. Kopmalar başladı, daha da kopmalar olacak. Yeni atanan temsilcilerin çoğu gazetecilik ile ilgisi olmayan kişiler olduğu söyleniyor.
Basın İlan Kurumu Yönetimine bile giremeyen bir Genel Başkan ile yol yürümek yanlış olurdu. İktidarın istemediği bir adam.

İNKUM...
İnkum tatil beldemiz var. Senelerdir bu köşe yazılarımda ve gazetemin sayfalarından defalarca yazdım, bunula birlikte halkımızdan inanılmayacak destek gördüm her seferinde.
Kentimizin sakinlerinin çoğunluğunun evi bulunan, evi olmayanlarında kiralık daireleri olan bir tatil yerimiz. Fakat uzun yıllardan bu güne yerel yönetimlerin yaptıkları hatalar yüzünden halkımız çile çekmekte. Halkımız çile çekerken yerel yönetimlerde sıkıntı yaşamakta.
Afedersiniz ben bir Bartınlı İnkum sakini olarak Sidik kokusunu teneffüs etmek istemiyorum.
Ben bir inkum sakini olarak “DON” ile dolaşan maganda adamları görmek istemiyorum.
Bu dediğim kişiler medeniyet görmemiş insanlar. Acaba Ege, Akdenizde bir tatil beldesinde aynı işleri yapsınlarda görelim. 
Belediye Zabıtaları adamları nasıl paketleyip il sınırına bırakıyor görürsünüz.
Türkiyenin hiç bir tatil beldesinde bu kadar rahat ve terbiyesiz bir şekilde hareket edemeyecek kişiler ne yazık ki İnkumunu mesken tuttular. 
Bunun nedeni ise geçmiş dönemde yerel yönetimin taviz vermesi sonucu bizlerin şu an yaşadığımız sıkıntılara neden oldu.
Madi olarak esnafa hiç bir katkısı olmayan bu (Tatilci diyemiyorum. Çünkü böyle bir tatil anlayışı olamaz) kişiler, gelirken araçlarında yiyeceklerini, ekmeklerine kadar yanlarında getiren kişiler. Sadece soğuk olmadığı için içeceklerini buradan mecburiyetten alan kişiler.
Ben kaldırımda yatan adamları, kadınları görmek istemiyorum.
Ben don ile denize giren maganda görmek istemiyorum.
Ben kumda yemek pişiren görgüsüz, kültürsüz insanları turizm beldesi inkumunda görmek istemiyorum.
Ben çimlerde yatan, kadın, kızlara sarkıntılık yapan ne olduğu belli olmayan sapıkları görmek istemiyorum.
İki arabanın arasında pantolununu, donunu çıkarıp mayosunu giyen asalak görmek istemiyorum.
Ben vergimi verirken, su paramı öderken bu kişiler bedava yatıp yuvarlanırken, çöplerini yol kenarına bırakırken çöp vergisi ödeyen ben bunları istemiyorum.
Kaldırım kenarında çamaşır, donunu yıkayıp ipe kurusun diye asan yaratıkları görmek istemiyorum.
Sonuç;
Belediye bu tür kişileri gördüğünde ceza kesecek. Bunların çimlerde oturduğunu gördüğünde itfaiye araçları ıslayarak kalkmalarını mecbur bırakacak.
Tabir yerinde ise bunlar kovalanacak. Kovalanmadığı takdirde her yıl daha da gelecekler.
Güzelcehisar’a giremeyen, Mugada’ya giremeyen, Bozköy’e, Çakraz’a giremeyen, Amasra’ya girmesi imkansız olan kişiler İnkumunda arabalarının içerisinde yaşamakta.
Bu saydığım yerde bırınamayan kişiler İnkumunda nasıl barınabilir.
Bu saydığım sahillerde ücretsiz otopark yapamayan kişiler İnkumunda bedava otopark kullanıp hayatı İnkum sakinlerine felç etmekte.
Daha önceki yazılarında belirttim. 
İnkum tepesine geniş bir alana park yeri yapılıp gelen tatilcilerin araçları oraya park ettirilmelidir. 
Denize girmek isteyenler ise dolmuş servis düzenlenip aşağıya taşınmalıdır. Bu şekilde geçiçi olasada bir nebze çözüm üretilmelidir. Ve Belediyeye gelir elde edilmiş olacaktır.
Ne yazık ki önceki yerel yönetim benim önerim olduğu için bu çözümü yapmadı. Yapmak istemedi.
Hüseyin Fırıncıoğlunun bu önerimi yerine getireceğine inanıyorum.

İsim Değişmeli...
Yalıda Sevgi Parkı var.
Irmak boyunca güzel bir düzenleme yapıldı. 
Vatandaş yürüyüş yolları var.
Yeşillik içerisinde.
Doğal güzelliğin olduğu bir yer.
Sevgi Parkı ismi değiştirilmeli.
Buranın isminin Bartın’a yakışır bir isim konulmalı.
Bartın’ı andıracak, sular kenti Bartın’ı çağrıştıracak bir isim bulunmalı.
Sevgi ismi olmamalı.
Daha enteresan bir isim olmalı.

Adaylık..
Belediye seçimlerine artık çok kısa bir zaman kaldı.
Kişilerin isimleri gündeme gelmeye başladı.
Teklifler yapılan kişiler olduğunu duyuyoruz.
Adayım diyen kişileri de duyuyoruz.
CHP’den Murat Kaya aday olmak istiyor ve kendisi de bunu konuşuyor. 
Aday olursa kazanabilir mi? Bilemeyiz. 
İlk defa aday olup seçim yarışına girmiş olacak.
Rıza Yalçınkaya adayım diyor.
Kazanır mı? CHP’nin son seçimde merkezde aldığı oyu düşünürsek kazanma şansı olan en büyük isim.
Başka bir isim CHP’den çıkarsa o zaman onun getirisine bakıp değerlendiririz. 
Şu an denge bu.
Ak Parti’de ise Bartınspor Başkanlığına gelen Kenan Dursun’un adaylığı konuşulmakta.
MHP’de ise Cemal Akın adayım demeye başlamış.
3 dönem Belediye başkanlığı yapan Cemal Akın Milletvekilliğine adaylığını koyması nedeniyle Belediye Başkanlığından istifa etmiş Seçimlere girmişti, ama alınan sonuç Şehir merkezinde Cemal Akın için hezimet olmuştu.
Belediyeye aday olduğunda seçmen madem tekrar aday olacaktın niye istifa etti diyecektir.
Ayrıca Şehir mekezinde bütün sandıklarda 3. parti çıkması da seçime girdiğinde tekrar kaybetmeyi yaşayacağı tablosunu görebiliyoruz.
Kamuoyunda ise Cemal Akın’ın artık bir getirisinin olmadığını da gözlemlemek münkün.
Aday olduğunda seçimi kazanabilmesi imkansız.

Nerden biliyorsun diyenler olabilir.
Önceki seçimlerdeki tahminlerime bakarlarsa tutup tutmadığını görürsünüz.
Kamuyoyunun nabzını iyi tuttuğumuzu okuyucularımız gayet iyi bilir ve kamuoyu dengelerini de gayet iyi bilirim.