Ekspres Bartın Gazetesi

Kabile Şehrimiyiz.…
Tüm Bartın yapılan saldırıyı konuştu.
Bartın Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyet Başkanıyım.
Ekspres Bartın Gazetesi Sahibiyim.
Bartın Girişimci Sanayici iş İnsanları Cemiyet Başkanıyım.
Küresel Gazeteciler Konseyi İl Başkanıyım.
Ben eski Genç İş Adamları Dernek Başkanıyım.
Ben eski Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Üst Kurul Delegesiyim.
Ben Batı Karadeniz Girişimci Sanayici İş İnsanları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısıyım.

İnternet Gazetecileri Federasyonu YİK Üyesiyim.

Ve bir çok Sivil Toplum Örgütü yönetimi ve üyeliğim var.

Yapılan bu kimliklere yapılan bir saldırıdır.
Burası Muz Cumhuriyeti değil.
Burası bir kabile şehri de değil.
Kim olursa olsun.
Yaşı ne olursa olsun.
Özellikle bu saldırı kimliklere hedef alınmış bir saldırı olduğu ortada.
Çuvalla sabıka dosyası olan bu topluma kazandırılamayacak kişiler en ağır hapis cezaları ile cezalandırılmalıdır.

İçişleri Bakınımız Süleyman SOYLU'nun bu olaya dikkatli bir şekilde eğileceğini ve azmettiricilerin bulunması için gerekli emirleri vereceğine inanıyorum.

Her şey apaçık ortada.
Azmettirme var.
Çete unsuru ortada.
Görünen köy kılavuz istemez.

Hiçbir kimseye saldırmadığım halde, darp etmediğim, gasp etmediğim halde.
Bu yazımdan dolayı bana ne ceza verilecekse verilsin. 
Bu duruma bakılırsa en kolay yolu saldırmak, darp etmek gibi gözüküyor.

Herkes bu olayın arkasındaki azmettiricilerin kim olduğunu merak ediyor. 
Kamuoyunda isimler dolaşıyor.
Ve onları da zan altında bırakıyor.
Ve olayın arkasında onların olduğu düşüncesi kamuoyunda yerleşiyor.

Bu yapılan saldırı cahillerin yaptırabileceği bir saldırı.
Azmettiriciler var, sonuçlarını düşünmeden adam tutmuşlar.
Tutulan kişiler daha çocuk. 
İki tokatlık çocuklar.
Ve öylede oldu.

Peki bu azmettiriciler kim?
Bana bunu yaptırabiliyorlarsa düşünün normal bir vatandaşı.
Bu işin içinde organize bir şekilde çalışmalar var.
Resmen çete işi bu.
Günlerce beni takip ettikleri güvenlik kameralarından belli.
İşyerimin yanındaki çay ocağında benim bütün hareketlerimi takip etmişler.
Dört beş kişi sürekli işyerimin çevresinde dolaşmış, işyerimin eşimin çocuklarımın çevresinde dolaşmışlar, devamlı takip etmişler.
Güvenlik kameralarında görülmekte bunlar.
Organize suç örgütünün yaptığı bir çalışma bu faaliyetler.
Saldırının yapılacağı gün tekrar çay ocağında beni ve ailemi takip etmişler.
Eşim işyerinde karşıya markete gidiyor hemen ayağa kalkıyor bu çete elemanları takibe geçiyorlar. Kameralarda gözüküyor.
Sonrasında eşimle işyerini kapatıyorum, otoparktaki aracıma giderken yolun karşı tarafında beni bekleyen çete elemanları ayağa kalkıyor, yolun karşı tarafından hızlı bir şekilde ilerleyerek arabanın önünden benim bulunduğum kaldırıma geçiyor ve hızlı bir şekilde üzerime doğru gelirken (ağzında sigara) “Abi Ateşin Var mı?” diyor. Ben bıraktım, Allah kurtarsın derken yanımdan geçerken yumruk sallıyor. Sonrasında itişme başlıyor. Diğer çete elemanları bu sırada gözlemcilik yaptığını da kamera görüntülerinde görmemiz mümkün.
Ben günlerce takip edilmişim.
Olay yeri keşif için defalarca incelenmiş.
Ve en önemlisi benim işyerimden çıkıp aracıma giderken bu saldırının yapılması...
Buradan başka bir yerde imkansız.
Oradan başka bir yerde yapmaya çalışsalar kaçmaları imkansız. 
Orada anında yakalanırlar.
Bu organize işte saldırıdan sonra kaçış yönünü nereden kaçacaklar hepsi hesaplanmış.
Bu kişilere her şey anlatılmış.
Nasıl yapacakları öğretilmiş.
Özellikle 18 yaşından küçük kişiler seçilmesi tamamen organize bir iş olduğu apaçık ortada.
Bartın basınında benim gibi önemli bir kişiye bu saldırıyı yapabiliyorlarsa artık Bartın Basını bundan sonra hiçbir şey yazıp çizemez.
Peki ben bundan sonra susarmıyım!
Peki ben korkarmıyım!

Şimdi beni susturabilecekler mi?
Şimdi eskisinden daha çok konuları irdeleyeceğim. 
Üstüne gideceğim.
Önceki yazılarımda yazdığım farklı farklı konular vardı. 
Şimdi hepsini tekrar ele alacağım.
Eskisinden daha çok açık bir dille yazacağım.
Tahmin ettiğim kişiler var.
Bunu yaptıran kişi veya kişileri bizzat bulacağım.
Acelem yok.
3 ay olur, 5 ay olur, 1 yıl olur fark etmez.
Ben bir şeyi unutmam.
Eninde sonunda o bulunacak.

Yargı bu işi ciddi bir şekilde araştırır mı araştırmaz mı bilemem.
Böyle önemli bir konuyu en ince ayrıntısına kadar araştırmak, azmettiricileri bulmak zorundadır.
Bu konu uzayıp ilgilenilmez ise bu Bartın için “KARA BİR LEKE” olarak kalacaktır.
Sürüyle suç dosyası olacak, birilerine saldırılacak ve sonra serbest kalınacak.

Sonra bu çocuklar ne yapacak bilin bakalım.
“Nasıl olsa biz yapıyoruz, tutuklanmıyoruz” diyerek her önüne gelenin yolunu kesip gasp yapacak, cebinden vatandaşın paralarına el koyacaklar. Kadınların önünü kesip çantalarındaki değerli eşyalara el koyacaklar. Esnafın dükkanına gidip “Sökül lan paraları” diyecekler.

Bunların olmaması için, bizim bildiğimi yada öyle sandığımız “Güvenli Bartın” artık olmayacak. 
Bunun düzelmesi için bunun gibi kişileri, yaşı her ne kadar küçük olursa olsun. Kemik yaşına bakıp cezaevine gönderilip kontrol altında tutulması lazımdır.
Yapılmazsa Bartın’a bir tane kabadayı kazandıracaksınız. 
Herkese hayırlı olsun…
Yetkilileri buradan uyarıyorum.
Bu olay ufak ve önemsenmeyecek bir münakaşa, tartışma veya münferit bir saldırı değildir.
Olayın ciddiyetini anlamaları için tekrar uyarıyorum.
Bu çok kapsamlı bir olay ve çok kapsamlı bir şekilde araştırılması gereken, arkasındaki karanlık şerefsizlerin bulunması şart olan bir konudur.
Bu tür olaylar bir hayli fazlalaştı.
Kimse artık bana Bartın’ı “Güvenli Şehir” demesin.
Bartın Emniyeti bunun arkasındaki kişileri anında bulabilirdi.
Yada bulmak üzere diyelim…