Ekspres Bartın Gazetesi

İşçiler...
31 Mart seçimlerinde gündemde olan konuların en başında geliyordu Belediye işçileri.
“Şirketten Belediyeye işçiler alındı propagandası.”
Seçim bitti.
Sonrasında bu alınan işiçiler çıkartıldı.
Nedeni Belediye bütçesine büyük yük olduğu yönündeydi.
Şimdi Belediyeye işçi alındığı yönünde dedikodular var.
İsimlerin de dikkat çekici olduğu söyleniyor.
Vatandaş söylüyor, ben söylemiyorum.
“Madem alınacaktı neden çıkartıldı diyorlar.”
vatandaş söylüyor ben söylemiyorum.
Vatandaş konuşuyor. Ben konuşmuyorum.
Ben sadece görevimi yapıyorum.
Duyduğumu, gördüğümü yazmak.
Bizim işimiz de bu.

RAMAZAN BEREKETİ...
Ramazan ayı bereket ayı.
Yoksullar, ihtiyacı olanlara yardım etme ayı.
Gıda sektörü bir yılda yaptığı satışların çok üzerine çıkmakta.
Bunun yanında diğer küçük esnaf işsizlikten kıvranmakta.
Her ramazan ayı olduğu gibi bu ramazanda da ticarette durgunluk var.
Ve bu durgunluk diğer yıllara nazaran oldukça üst seviyelerde.
Küçük esnaf ödemelerinde, vergi, maaş, kira ödemelerinde çok zorluklar yaşamakta.
Esnafı rahatlatacak tedbirler alınmalı.
İçinde olmayan bilemez.
Sabit gelirli vatandaştan kötü durumda.
Önceden sabit gelirli geçim sıkıntısı çekerdi.
Şimdi ise tam tersi esnaf geçim sıkıntısı çekmekte.
Geçinemez duruma geldi esnaf.
Her ay borç yükü artmakta.
Kredi çekebilen esanfta bulunmaz durumda.
Bankalar kredi verecek esnaf bulamıyor.
Farklı yönden bakarsanız Bankalar da durumu iyi esnafa kredi vermek derdinde.
Böyle olunca vay esnafın haline.
Birde Vergi, SGK, Bağ-Kur, Maaş, Kira ödemeleri üst üste gelince bu ekonomik durgunlukta iflas noktasına geldi.

Gençlik Spor...
Adı üstünde Gençlik ve Spor Müdürlüğü.
Gençleri, çocukları spora teşvik etmek, özendirmek ve devletin tesislerini çekinmeden, korkmadan girip spor yapılabilmeli, bu sayede yetenekli gençler çıkıp madalya kazanacak çocukların yuvası olmalı.
Spor il Müdürü ve orada çalışamları buradan defalarca uyardım. Yazılar yazdım.
Ne yazık ki müdür böyle şeyleri duymuyor.
Siyasi bir yönetici ile samimi olayım yeter diyor.
Şimdi konumuza geleyim.
Pazar günü akşam saat 20’de kızımla stada yürüyüşe gittim.
Kızım giderken eline topunu aldı.
Yanımda top sektirerek yürüyor.
Daha küçük 10 yaşında.
1. tur bitti 2. turda güvenlik hemen laf attı.
Birdaha topla gelmeyin.
“Topun sesini duyan diğer kişiler de gelmek istiyor” diye bir enteresan laf duydum. 
Ayrıca topun sesi ne kadar çok çıkabilir. Stadın dışına bu ses çıkacak, dışarıdan bu sesi duyan çocuklar da topla gelmek isteyecek.
Duysunlar, ellerinde topla gelip oynasınlar bunda ne var, ne güzel, orası ailelerin spor yaptığı güzel bir yere döner.
Güvenlik nazik yaklaştı, onda sıkıntı yok.
Sıkıntı bunu söylettiren İl Müdüründe sıkıntı.
Müdür beye sorayım, “Seni o yaşta korkutsalardı, spordan soğusaydın, aldığın madalyaları, başarıları yapabilirmiydin.”
Keşke stada  elinde top ile 50 tane çocuk gelse de spora aşılansa ve onların içerisinde madalya kazanacak gençler çıksa.
Keşke o elinde toplarla gelen çocuklar yüzünden o çimler zeminler bozulsa.
Keşke o çocuklar o çimlerde, sentetik çimlerde zıplasalar, koşsalar, topalarını oynasalar orası çocuk bahçesine dönse. Sırf bu yüzden çimler bozulsa herkes mutlu olur.
“Neymiş efendim, çocuk topu yere vurduğunda çıkan sesi çevreden duyarlarmış, duyarlarsa herkes topla gelirmiş” Kabahat güvenlik olarak sende değil. Seni oraya koyan müdüründe.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Akkaş iki seferdir bu çocuğa spordan soğutacak davranışlarınız oldu ve şimdi bu saatten sonra bu korkuttuğunuz, stattan soğuttuğunuz çocuk o stada birdaha gidermi?
Bunun cevabını ver.
Daha öncede bu konuyla ilgili mevzumuz olmuştu güvenliklerle.
Tenis kortyunun orada basket potasının olduğu alanda çocuğumla voleybol oynarken güvenlik bulunduğu alanı bırakara baya uzun mesafeden yanıma gelerek “Burada top oynamayın yasak” demişti.
Nedenini sorduğumda ise cevap komikti.
“Tenis oynayanlar rahatsız oluyormuş.”
Sayın valimden isteğim Spor İl Müdürüne gerekli dersi vermesidir.