Ekspres Bartın Gazetesi

Ak Vekil…
Son günlerde kamuoyunda bazı senaryolar, girişimler içerisinde olunduğu konuşuluyor.
Ben demiyorum kamuoyu konuşuyor, ben aktarıyorum.
Önümüzdeki genel seçimlerin senaryoları bunlar.
Ne kadar tutar, ne kadar başarılı olunabilir muamma.
Cemal Akın Ak Partiden Milletvekili Adayı olma peşinde olduğu kamuoyunda konuşulmakta.
Köy köy seçim çalışmalarına başladı bile.
Senaryonun içerisini biraz daha açalım isterseniz.
Bu projenin içerisinde Ak Parti Bartın Milletvekili Adalet komisyonu Başkanı Av. Yılmaz Tunç’un İstanbul’dan aday yaptırılması var.
Boşalan Belediye Başkanlığı Koltuğuna da yerel seçimde Turhan Kalaycı
Çoğunlukla herkes artık biliyor Cemal Akın ve Turhan Kalaycı’nın aralarının çok iyi olduğunu. 
Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç İstanbul’a gönderilecek….
Cemal Akın Ak Parti Milletvekili ADAY ADAYI….
Sonra Cemal Akın Ak Partiden ittifak Adayı…
Bu olur mu “Biraz Zor”
Cemal Akın MHP’den Milletvekili seçilmesinin imkansız olduğunu biliyor.
Bu yüzden kamuoyunda konuşulduğu gibi Yılmaz Tunç’u İstanbul’dan aday göstertip kendisinin önündeki engeli kaldırmak istemekte.
Bu şekilde “İttifak Adayı” olmaz arzusunda.
Bu operasyon biraz zor gibi gözükmekte.
Kitap Fuarı…
Kitap Fuarına biraz değinmek istiyorum.
Önceki ilk başlardaki Kitap Fuarlarını gözümün önüne getirdiğimde şu anki Kitap Fuarı ile arasında dağlar kadar fark var.
Bu seneki “Fiyasko”
Açılış günü katılım çok az.
Protokol yoktu denebilir.
Yayın Evi yoktu denebilir.
Fuara halktan katılım çok az.
Ama eskiden öyle miydi?
Açılış günü içeriye giremezdiniz, kendinize yer bulamazdınız. İzdiham yaşanırdı.
Yayın Evleri stantlarını yerleştirecek mekân bulamazdı, yer kalmazdı.
Öyle ünlü yazarlar gelirdi ki isimlerini yazmakla bitmez, ne ünlü isimler gelirdi.
Onur ödülleri vermekle bitmezdi.
Ne yazık ki geçmiş yıllara göre son yıllarda yapılan fuarlar Belediyenin beceriksizliği.
Bu sene de onur ödülleri verildi.
Buradaki vefasızlığı dile getirmek istiyorum.
Bartın’da Eski Belediye Başkanı Oğuz Pir ile Kitap Fuarını başlatan kişi beraber gazetecilik yaptığım, Aziz Nesin’in öğrencisi Çetin Selçuk ARSLAN’dır.
Bartın’da ilk Kitap Fuarı yapalım önerisini Oğuz Pir’e sunan ve birçok Türkiye’nin tanınmış yayın evleri ile irtibata geçip Bartın’a gelmelerini, Bartın’da bir “Kitap Fuarı” yapılmasını başlatan kişidir.
Sevgi Salcı bunu çok iyi bilmektedir.
Onur ödülleri verilirken Bu fuarı başlatmış bir kişi olarak Çetin Selçuk ARSLAN davet edilip bir Onur Ödülü verilmeliydi diye düşünüyorum.
Milli Eğitim Müdürü…
Milli Eğitim Müdürü Okulunda açılış yapıyor. 
Basına haber vermiyor veya “Ekspres Bartın Gazetesine” haber vermiyor.
Haberimiz olmuyor.
Bazılarına haber veriyor bazılarına haber verilmiyor.
Bu Milli Eğitim Müdürünün Özel Kalemi yok mu?
Hadi yok diyelim.
Milli Eğitim Müdürü Bartın Valiliği Basın Bürosundan Protokol Listesini almayı akıl edemiyor mu?
Veya Milli Eğitim Müdürü Bartın Valiliği web sitesinden Protokol Listesini indirmeyi akıl edemiyor mu?
Artık teknolojiyi, bilgisayarı küçücük ilkokul çocukları kullanıyor.
Milli Eğitim Müdürü bilgisayarı kullanamıyor mu?
10 tane basın kuruluşunu arayıp davet etmek bu kadar zor bir iş mi?
Bartın’da bir basın kuruluşuna söyleyip “sen diğer basın arkadaşlarına haber veriver” demişte olabilir.
Sayın Müdür bu işler böyle olmaz. 
Bu hakarettir.
Eğer bu şekilde yaptıysanız basına çok büyük bir ayıp etiniz.
Basın diğer bir basının “UŞAĞI” değildir.
Bir basın kuruluşu başka bir basın çalışanı tarafından sizin etkinliğinize çağrılacaksa bu basını “AŞAĞILAMAKTIR”
Ben size ve bu zihniyette olan kurumlara öğreteyim.
Basını teker teker arayacak veya davetiye göndereceksiniz.
Bir başka basına söyleyiver dendiğinde.
Diğerlerini bilmem ama ben hiçbir etkinliğe başka basın tarafından söylendiğinde kesinlikle katılmam.
Bu davranış son zamanlarda peyda oldu.
Basın çalışanlarından birine söyleyip “diğerlerine de söyleyiver” demek. 
Bu aşağılayıcı davranış ne yazık ki sık sık karşılaştığımız bir konu.
Diğer kurum müdürlerine buradan sesleneyim.
Hem basınsız yapamıyorsanız, bu şekilde aşağılama davranışlarında olmayın lütfen.
Davet…
Açılış, etkinlik ve bunun gibi davet konularına biraz daha değinmek istiyorum.
Bir süre basından uzak durmak istedim.
Elimi ayağımı çekmedim ama biraz kendimi geri çekmiştim.
Bunun yanında Gazeteciler Cemiyet Başkanlığım devam etti.
Önceki yıllarda Bartın’da kamu kurumunda görev yapanlar çok iyi bilirler.
Günlük gazetemi devretmeden önce nasıl Bartın basını vardı, nasıl aktif haldeydim bilinir.
Şimdi tekrar eskisinden daha fazla ve eski formattan çok farklı bir şekilde Bartın kamuoyunun içerisindeyim.
Şimdi buradan seslenmek istiyorum.
Gözlemlediğim bir konuyu, yanlışı belirtmek istiyorum.
Bir etkinlik oluyor.
Bir açılış oluyor.
Basın açıklaması oluyor.
Bir işyeri açılışı oluyor.
Basın çalışanlarından biri aranıyor “Böyle böyle bir etkinlik, açılışımız var, arkadaşlarınıza söyleyiverin” deniliyor.
Tabi ki bu basın çalışanının eline üç beş kuruş para da sıkıştırılıyor.
Bu çalışan parayı da koydu cebe, diğer muhabirlere haber veriyor “Şurada şu saatte açılış veya etkinlik var muhakkak gelin sizleri de davet ettiler” diyor.
Veeee operasyon tamam.
Bu olay bu şekilde devam ediyor.
Basın kuruluşlarına ve sahiplerine yapılmış en ağır hakaret ve aşağılamadır.
Valilik Web sitesinde protokol listesi mevcut.
O listeyi alıp davetiye veya telefon ile arayıp davet edersiniz. 
Hatırlatayım “Önceden böyleydi” Böylede olmalıdır.
Beni ve sahibi olduğum bir kuruluşu başkasının ağzı ile davet edilen hiçbir etkinliğe KATILMAM.
O kurumu da eleştirmekten çekinmem.
Benim çalışanlarım ve eski çalışanlarım gayet iyi bilirler. Bana böyle bir etkinlik, açılış varmış katılalım mı dediklerinde “Davetiye geldi mi? Telefon ile aradılar mı?” diye sormuşumdur. Davetiye veya aramadılar ise gitmeyin demişimdir her seferinde, gazete olarak katılmamışızdır.
Bu şekilde bana sen diğerlerine söyleyiver dendiği zaman bana söyleyen kişiye kendiniz söyleyin demişimdir. Hiçbir zamanda basın kuruluşuna, bir tanesine bile böyle bir davet var gelin dememişimdir. Demem de.
Bu davranışla basın kuruluşunu adam yerine koymuyorsunuz anlamına gelir.
Beni adam yerine koymayanı “Bende Adam Yerine Koymam”
Bu düşüncede davet eden kişilerin bu konuda olduğu gibi hayatlarında her zaman bir açıkları olur.
Amasra…
Amasra Belediye Başkanı Amasra’da halk ile biraz sıkıntı yaşıyor.
Yaptığım araştırmada, sorduğum kişilerde Belediye Başkanından mutsuzluk var.
Biraz şikayetçi durumda Amasra halkının çoğunluğu.
Başkan biraz halk ile barışmalı.
Aldığım duyumlar iyi değil.
Eğer böyle devam ederse CHP Amasrayı kaybeder.CEMAL