Telefon
WhatsApp
BAĞDAT MISIRLI'DAN MADENCİLER GÜNÜ AÇIKLAMASI
Gülhan Matbaa haber İçi

BASINA ve KAMUOYUNA
Bugün "4 Aralık Dünya Madenciler Günü"
Neredeyse her yıl, bu günü, iş cinayetlerinin gölgesinde kutlamak zorunda kalıyoruz...
Denetimsiz, güvencesiz, kuralsız koşullarda, ölümlerin; “Kader, Fıtrat, Alınyazısı” olarak tanımlandığı ülkemizde madenciler, alın terleriyle ve direnişleriyle herkese umut olmaya devam ediyor.
Özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma ve talan politikalarının hüküm sürdüğü bir ülkede, gerek işverenlerin gerekse sarı sendikacılığın emekçileri sömürdüğü, gerçek anlamda işçi sınıfı merkezli bir sendikal örgütlenme olmadığı sürece; Armutçuk, Yeni Çeltek, Kozlu, ardından Karadon, Soma, Ermenek, bugün de Amasra’da olan facialar devam edecektir.
Amasra’da yaşanan ve 42 madencimizi kaybettiğimiz facianın asıl nedenleri; havza madenciliğinden uzaklaşılması, özelleştirme, kamusal denetim yapma görevi bulunan devlet kurumlarının hem nitelik hem de nicelik olarak yetersizliği ve siyasi kadrolaşmadır. TTK’da örgütlü bulunan, mevcut iktidarla sembiyotik ilişkiler içerisindeki sendika görünümlü çıkar örgütü yandaş memur sendikasının atamalara müdahalesi sonucu, diğer kamu kurumlarında da olduğu gibi, liyakat değil, sadakat öne çıkarılmaktadır.
Bilimle, emekle ve inatla, insan onuruna yakışan çalışma koşullarında, tüm emekçilerin söz, yetki ve karar sahibi olduğu sendikal çatı altında, işçi sağlığının, iş güvenliğinin ve iş güvencesinin öncelikli olduğu, o güzel günlerin geleceğine olan umudumuzu hiçbir zaman yitirmiyoruz.
Bugüne kadar iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren maden emekçilerini saygıyla anarken, tüm Maden emekçilerini 4 Aralık Dünya Madenciler gününde; ölmemek için, insanca yaşamak için, madenlerimizi kar hırsıyla madencilerimizin hayatlarını karartan sermayedarlara peşkeş çektirmemek için, Türkiye’deki tüm madenlerimizin kamulaştırılması için mücadeleye çağırıyoruz.
14 Ekim 2022 tarihinde Bartın’ın Amasra ilçesinde, Türkiye Taş Kömürü (TTK), Amasra Taşkömürü İşletmesi müessesine (ATİM) ait ocakta grizu patlaması yaşanmış, 42 madenci vefat etmiş, 10 madenci de yaralanmıştı. Facia sonrası söz konusu Müessese’ye geçici görevlendirme ile Müdür seviyesinde atama yapılmış ve işlerin yürütümü sağlanmıştır.
Geçici görevlendirme ile 28 Ekim tarihinde ATİM’e atanan Cüneyt YAMUDİ, bugüne kadar iş güvenliği ve tahlisiye gibi son derece riskli görevleri yürütmüş, dünyanın birçok ülkesinde iş güvenliği ve tahlisiye yarışmalarına, eğitimlerine katılmış, bu alanlarda çok sayıda makale yazmış başarılı bir maden mühendisidir. YAMUDİ, tecrübesi bilgisi ve idari anlayışıyla çok kısa sürede maden işçilerinin güvenini kazanmış, facia sonrası ocakta çıkan yangın söndürme çalışmaları ve ocağın rehabilitasyonu konusunda bir fiil ocağa girerek çalışmaları bizzat yönetmiş, bu konuda belli bir başarı göstermiştir.
İşin asıl dikkat çekici yönü ise ATİM’de çalışan, siyasi görüşü farklı 400‘den fazla maden emekçisi ve yetkili işçi sendikası olan GMİS, Cüneyt YAMUDİ’ye sahip çıkarken, TTK yönetiminin sahip çıkmamasıdır. Bütün bu özverili çalışmalarına rağmen Cüneyt YAMUDİ, basında yer alan haberlere göre, görevden alınmıştır. Enerji Bir Sen Batı Karadeniz Şube Başkanlığını yürüten ve Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı Sedat Güngör’ün YAMUDİ’nin yerine, Enerji Bir Sen’li bir
yönetici atanması için girişimlerde bulunduğu ve görevden alma işleminin bu talep doğrultusunda gerçekleştiği bilgisi paylaşılmıştır.
Her zaman belirttiğimiz gibi, bugüne kadar kamuda yaşanan önemli sorunlardan biri liyakatsiz yöneticiler, liyakatsiz kadrolaşma sorunudur. Kamuda işe girmek, özellikle üst görevlere gelebilmek için bilgi, deneyim ve çalışkanlık yerine AKP yandaşlığı yeterli görülmektedir. Liyakatsizlik söylemini tüm atanan meslektaşlarımız için söylemek mümkün değildir. Ancak, özellikle AKP döneminde yandaşlığın prim yaptığına yaşayarak tanık olmaktayız. Bu durum kamu işletmelerini arpalığa çevirmekte, özellikle madenlerde büyük facialara neden olmaktadır.
Amasra’da yitirdiğimiz 42 canımızın yasını tutmaya devam ederken ve meydana gelen faciadan dersler çıkarılması gerekirken, siyaset kurumu ve yöneticiler ne yazık ki bir yandaş sendikanın üyelerine makam sağlama peşinde koşmaktadırlar. Hâlbuki yapılması gerekenin öncelikle kişi kayırmak, kişiye koltuk tahsis etmek değil, bu gibi faciaların önlenmesi için nelerin yapılabileceği olmalıdır.
Bartın Emek ve Demokrasi Platformu olarak, Amasra TTK’da liyakatsiz atamalara bir an önce son verilmesini talep ediyoruz AMASRAAMASRA’DA ’DA 42 MADENCİMİZİ KAYBETTİK42 MADENCİMİZİ KAYBETTİK !!! !!! KAZA MIKAZA MI? KADER? KADER MİMİ??
Eğer kaderse, fıtratsa neden Almanya’da 70 yıldır maden kazası olmamıştır? 2005 yılında Zonguldak havzasına özel sektör getirildi. Özel sektör gelmeden önce bölgemizde kaçak ocakçılık had safhadaydı ve onlara bir resmiyet kazandırılması için, kaçakçılığın önlenmesi için iş güvenceli işçi çalıştırsınlar diye rödovanslı sahalar teslim edildi. Rödovans Amasra bölgemize geldi ve 2005 yılında Hattat Holding dediğimiz firma en büyük ihaleyi aldı. Bütün bakanlıklara, bütün yetkili mercilere gidip HEMA’nın Amasra’ya üretim yapmak için gelmediklerini, Amasra’ya termik santral açmak için geldiklerini ifade ettik. Mehmet Hattat'ın bizzat kendisi bunu söylüyor. 16-17 yıldır bu bölgede bir kilo kömür çıkarmadılar. ‘5 milyon ton buradan üretim yapılacak' denildi, ‘5 kişi çalışacak' denildi, şu anda Hattat Holding'de çalışan kişi sayısı 100 ve bir kilo kömür çıkarılmadı. Faciayı yaşadığımız gece Mehmet Hattat, telefonu canlı yayında açmış, arkasına bir tane Çinli uzman takmış, bakanlarımızın yanına girmeye teşebbüs ediyor, Çinli uzmanın tahlisiye ekibine dâhil edilmesini istiyor. Türkiye Taşkömürleri Kurumu'nun tahlisiye ekibinden daha büyük bir tahlisiye ekibi şu anda Türkiye'de yok. Dünyada ödül almış bir tahlisiye ekibimiz var. Bu özel sektör sahibi, bu acıdan nemalanmaya çalışarak şu anda orada sanki işçi alıyormuş gibi bir hava uyandırıyor. 2005'ten bu yana orada kimsenin çalışmadığını ve oraya üretim yapılma amacıyla gelinmediğini yaşayarak gören insanlarız ve bugün yine çalışmayacak, yarın yine çalışılmayacak, iddia ediyoruz. Çünkü kendi ağzıyla itiraf ediyor, ‘Ben buraya termik santral açmaya geldim, ben kömürcü Hattat olmaya gelmedim' diyor. Bu anlamda Amasra maden faciasının yegâne sebeplerinden biri Hattat Holding'dir. Çünkü üretim alanlarının büyük çoğunluğunu Hattat Holding'e verdiler. Ruhsat bölünmesi aşamasında Hattat Holding'e tolerans tanındığına dair dava açıldı. Mahkeme süreci devam etmektedir. Mücadelemizden, bu faciayı yaşadık diye vazgeçmeyeceğiz. Hem üretimimize inatla devam edeceğiz, şehit arkadaşlarımızın anısına o müesseseyi yaşatmak için mücadele edeceğiz hem daha iş güvenlikli ortamlarda üretim yapmaya, bizi yok etmeye çalışanların inadına devam edeceğiz.
Bizi bu hale getiren, kapitalist sistemin patronlarıdır. Bizi köşeye sıkıştırdılar, o dar üretim alanında işçi eksikliğine rağmen üretim yapmaya bizi mecbur ettiler, ‘Nasılsa Amasra'yı özelleştireceğiz' diye bizi mahkûm ettiler. ‘Nasıl olsa müessese kapatılacak' düşüncesini hâkim kıldılar ve bu facia yaşandı. MAMADDENCİLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN NE ENCİLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN NE YAPMALI?YAPMALI?
İş güvenliği kurallarını, bilim ve tekniğin gerektirdiklerini uygulamak yerine yaşanan madenci ölümlerini kadere ve fıtrat anlayışına bağlamak, gelecekte yaşanabilecek olan, kaza ve kayıpların önünü açacaktır. TTK gibi ufak bir hatanın yüzlerce insanın canına mal olduğu kurumlardan her türlü siyasi baskıyı kaldırarak, madencilik işletme kurallarına uygun, liyakat ve bilimin ışığında yönetilmesini sağlamak gerekmektedir. Kazaların en önemli nedenlerinden biri de siyasi etkinin gölgesinde gerçekleştirilen, liyakatsiz idari yapılanma atamalarıdır. Müessese idaresinde sadece siyasi görüşü hangi memur sendikasına üye olduğuna bakılarak, yapılan atamaların önüne geçilmelidir. Atamaları yandaş memur sendikasının isteği doğrultusunda değil, liyakate dikkat edilerek yapılması ölümlerin önüne geçecektir.
Bu anlayış ve yönetim şekli devam ettiği sürece bu kazalar devam edecektir. Siyaset, madenlerden elini çekmelidir. Bu nedenle maden işçileri, söz karar yetkisinin kendilerinde olduğu gerçek bir sendikada örgütlenmelidir. Madenleri top yekûn kamulaştırma hedefinde mücadele biçimi örgütlenmelidir. Ölüm, madencinin kaderi değildir. Bartın Bartın EEmek ve Demokrasi Platformu Adına mek ve Demokrasi Platformu Adına
BAĞDAT MISIRLI
KESK Enerji Sanayi Maden Sen (ESM) Yürütme Kurulu ÜYESİ

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Gülhan Matbaa haber İçi

Yazarlarımız

Anket

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 30 26 1 81
2 FB  Fenerbahçe 30 25 1 79
3 TS  Trabzonspor 30 15 11 49
4 BJK  Beşiktaş 30 14 12 46
5 KSM  Kasımpaşa 30 12 11 43
6 İBFK  Başakşehir 30 12 12 42
7 ÇRZ  Ç.Rizespor 30 12 12 42
8 ANT  Antalyaspor 30 10 9 41
9 ADS  Adana Demir. 30 9 9 39
10 ALNY  Alanyaspor 30 9 9 39
11 SVS  Sivasspor 30 9 10 38
12 SAMS  Samsunspor 30 10 14 36
13 KYS  Kayserispor 30 10 11 36
14 MKE  Ankaragücü 30 7 11 33
15 HTY  Hatayspor 30 7 11 33
16 KON  Konyaspor 30 7 11 33
17 GFK  Gaziantep FK 30 8 15 31
18 FKGK  Karagümrük 30 7 14 30
19 PNDK  Pendikspor 30 7 15 29
20 İST  İstanbulspor 30 3 20 13
21
Nazar 1
Nazar 2

E-Bülten Aboneliği